NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
13 - (2388) حدثني
أبو الطاهر
أحمد بن عمرو
بن سرح وحرملة
بن يحيى. قالا:
أخبرنا ابن
وهب. أخبرني
يونس عن ابن شهاب.
حدثني سعيد بن
المسيب وأبو
أسامة بن عبدالرحمن؛
أنهما سمعا
أبا هريرة
يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "بينما
رجل يسوق بقرة
له، قد حمل
عليها،
التفتت إليه
البقرة فقالت:
إني لم أخلق
لهذا. ولكني
إنما خلقت
للحرث". فقال
الناس: سبحان
الله! تعجبا
وفزعا. أبقرة
تكلم؟ فقال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
"فإني أومن به
وأبو بكر وعمر".
قال أبو
هريرة: قال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
"بينا راع في
غنمه، عدا
عليه الذئب
فأخذ منها
شاة. فطلبه
الراعي حتى
استنقذها منه.
فالتفت إليه
الذئب فقال
له: من لها يوم
السبع، يوم ليس
لها راع
غيري"؟ فقال
الناس: سبحان
الله! فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "فإني
أومن بذلك.
أنا وأبو بكر
وعمر".
[ش
(من لها يوم
السبع) أي يوم
يطردك عنها
السبع وبقيت أنا
فيها، لا راعي
لها غيري،
لفرارك منه،
فأفعل فيها ما
أشاء].
{13}
Bana Ebû't-Tâhir Ahmed
b. Amr b. Şerh ile Harmele b. Yahya rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize ibni
Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihab'dan naklen haber verdi.
(Demişki): Bana Said b. Müseyyeb ile Ebû Seleme b. Abdirrahman rivayet ettiler.
Onlar da Ebû Hureyre'yi şöyle derken işitmişler: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) buyurdular ki:
«Vaktiyle bir adam bir
ineğini sürüyordu, üzerine yük yüklemişti. İnek ona bakarak: Ben onun için
yaratılmadım. Ben ancak çift sürmek için yaratıldım, dedi.»
Bunun üzerine cemâat
şaşarak ve inek konuşur mu diye ürkerek: Sübhanellah! dediler. Resûlullah
'(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de:
«Ben buna inanıyorum.
Ebû Bekr'le Ömer de!» buyurdu.
Ebû Hureyre demiş ki:
Resûlullah '(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular:
«Bir defa bir çoban
koyunlarının içinde iken üzerine kurt saldırarak koyunlardan birini almış.
Çoban onu tâkib etmiş, nihayet koyunu ondan kurtarmış. (Bu sefer) Kurt ona
bakarak: Bu koyunlara yırtıcı gününde benden başka çobanları olmadığı günde kim
bakacak! demiş.» Cemâat (yine):
— Sübhanallah! dediler.
Resûlullah '(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de: «Ben buna inanıyorum. Benimie
birlikte Ebû Bekr ile Ömer dei» buyurdular.
13-م - (2388) وحدثني
عبدالملك بن
شعيب بن
الليث. حدثني أبي
عن جدي. حدثني
عقيل بن خالد
عن ابن شهاب،
بهذا
الإسناد، قصة
الشاة والذئب.
ولم يذكر قصة البقرة.
{m-13}
Bana Abdul-Melik Şuayb
b. Leys de rivayet etti. (Dediki): Bana babam dedemden rivayet etti. (Demişki):
Bana Ukayl b. Hâlid, İbni Şihab'dan bu isnadla kurt ve koyun hikâyesini rivayet
etti. Ama inek kıssasını anmadı.
13-م 2 - (2388) وحدثنا
محمد بن عباد.
حدثنا سفيان
بن عيينة. ح
وحدثني محمد
بن رافع. حدثنا
أبو داود
الحفري عن
سفيان. كلاهما
عن أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي سلمة، عن
أبي هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم بمعنى
حديث يونس عن
الزهري. وفي
حديثهما ذكر
البقرة
والشاة معا.
وقالا في
حديثهما:
"فإني
أومن به وأبو
بكر وعمر" وما
هما ثم.
{m-13-2}
Bize Muhamrned b. Abbâd
dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne rivayet etti. H.
Bana Muhanuned b. Rafı'
de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Dâvud El-Haferi, Süfyân'dan rivayet etti.
Her iki râvi
Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hureyre'den, o
da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Yûnus'un Zühri'den rivayet
ettiği hadis mânâsında rivayette bulunmuşlardır. Bunların hadisinde inekle
koyun kıssaları beraberce zikredilmiştir. İkisi de hadislerinde: «Ben buna
inanıyorum. Benimle birlikte Ebû Bekr'le Ömer de! buyurdu. Ama Ebû Bekr'le Ömer
orada yoktular.» demişlerdir.
13-م 3 - (2388) وحدثناه
محمد بن
المثنى وابن
بشار. قالا: حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة. ح
وحدثنا محمد بن
عباد. حدثنا
سفيان بن
عيينة عن
مسعر. كلاهما
عن سعد بن
إبراهيم، عن
أبي سلمة، عن
أبي هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
{m-13-3}
Bize bu hadisi Muhammed
b. Müsennâ ile İbni Beşşâr da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b.
Ca'fer de rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. H.
Bize Muhammed b. Abbad
da rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Mis'ar'dan rivayet etti.
Her İki râvi Sa'd b.
İbrahim'den, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamher
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etmişlerdir.
İzah:
Bu hadisi Buhâri «Kitâbu'l-Enbiya»
ile «Kitâbu'l-Müzaraa«'da tahric etmiştir.
Buhâri'nin rivayetinden
anlaşılıyor ki, inek ve koyun kıssaları İslâmiyetten önce ve ihtimal Beni
İsrail zamanında vuku bulmuştur. Nebi '(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bunlara
inandığını soyledikteh sonra orada olmadıkları halde Ebû Bekr'le Ömer'in de
inandıklarını söylemesi, onların sadakatlarma ve imanlarının kuvvetine,
Allah'ın kemâl kudretini bildiklerine güvendiğindendir. İneğin: Ben ancak çift
sürmek için yaratıldım, dediği hasr edatı olan «İnnema» ile bildirilmişse de,
burada hasr ve kasr bilittifak murad edilmemiştir. Çünkü çift sürmekten başka
ineğin etinden ve sütünden de istifade olunur.
Yırtıcı günü diye
terceme ettiğimiz «Yevmü's-Seb»'den ne kasdedildiği ulemâ arasında
ihtilaflıdır. Bazılarına göre bundan murad mahşer yeridir. Yâni kurt, çobana:
«Bu koyunlara mahşer gününde kim bakacak?» demek istemiştir. Bir takımları
bundan ihmal günü kastedildiğini söylemişlerdir. Yâni fitneler çoğaldığı,
insanlar sürülerini çobansız bıraktığı zaman bu koyunlara kim bakacak?
demektir. Bir takımlarına göre «Yevmi seb»'den murad bayram günüdür. Arabların
câhiliyyet devrinde bu isimde bir bayramları vardı. O gün işi gücü bırakarak
oyun ve çeşitli eğlencelerle meşgul olurlar, koyunlarını da kurtlar yerdi. Bu
kavillerin içinde en doğrusu fitneler zamanında sürülerin ihmal edilmesi
mânâsıdır.
Bu rivayetler Hz. Ebû
Bekr'le Ömer'in faziletlerine keramet ve harikaların cevazına delildir ki:
Ehl-i hakkın mezhebi de budur.